Rezervuarın Su Dolmamasının Sebepleri Nelerdir?

Rezervuar, klozetin işlevselliğini sağlayan en kritik parçalardan biridir. Tuvalet kullanımından sonra sifonun tekrar dolmaması, hem hijyenik hem de işlevsel sorunlara yol açabilir. Bu tür bir problemle karşılaşıldığında, genellikle birkaç temel nedeni gözden geçirmek gerekir. Rezervuarın içine su dolmaması; mekanik bir arızadan, tesisatla ilgili bir soruna ya da su basıncındaki dengesizliğe kadar pek çok nedenden kaynaklanabilir. Bu başlık altında, su dolmama probleminin en yaygın beş nedenini detaylı şekilde ele alacağız.
Şamandıra Mekanizmasının Arızalanması
Şamandıra, rezervuar içine dolan su miktarını kontrol eden en temel mekanizmadır. Bu sistem, su seviyesi belli bir noktaya geldiğinde su akışını durdurarak taşmayı önler. Ancak zamanla plastik parçalarda aşınma, şamandıranın su almasını engelleyen bir sıkışma ya da dengesiz hareket etme gibi durumlar yaşanabilir. Özellikle ucuz malzemeden yapılmış rezervuar iç takımlarında bu sorun daha sık görülür. Şamandıra arızalandığında su ya hiç dolmaz ya da sınırlı miktarda dolarak klozetin çalışmasını sekteye uğratır. Bu durumun çözümü genellikle şamandıra mekanizmasının değiştirilmesi ya da ayar vidasıyla yeniden konumlandırılmasıdır. Şamandıranın yanlış seviyede ayarlanmış olması da dolum sorunlarına yol açabilir; bu nedenle sadece arıza değil, yanlış kurulum da kontrol edilmelidir.
Giriş Vanasının Kapalı Veya Kısık Olması
Tuvalet rezervuarına su girişini sağlayan vananın açık olup olmadığını kontrol etmek, ilk yapılması gerekenlerdendir. Bu vana bazen temizlik sırasında kazara kapatılabilir ya da eski tesisatlarda zamanla kireç ve tortu birikimi nedeniyle yarı açık konuma gelebilir. Vana tam açılmadığında su basıncı azalır ve rezervuarın dolması ya çok yavaş olur ya da hiç gerçekleşmez. Basit bir tornavida veya elle müdahale ile vana kontrol edilebilir. Vana tam açık konuma getirildiği hâlde rezervuara hâlâ su dolmuyorsa, sorunun başka bir noktada olduğu anlaşılır. Bu yüzden ilk kontrol noktalarından biri mutlaka su giriş vanası olmalıdır.
Su Giriş Filtresinin Tıkalı Olması
Birçok modern rezervuar modelinde, suyun içeriye girmeden önce küçük bir filtreden geçmesi sağlanır. Bu filtre, borulardan gelebilecek kum, tortu veya metal parçacıkları gibi istenmeyen maddeleri süzmek amacıyla kullanılır. Ancak zamanla bu filtreler tıkanabilir. Özellikle eski binalarda veya merkezi su tesisatının sık bakım görmediği bölgelerde filtre tıkanıklığı daha yaygındır. Filtre tıkandığında su akışı engellenir ve rezervuar hiç dolmaz. Bu filtre genellikle giriş vanası ile şamandıra arasında bulunur ve yerinden çıkarılarak musluk altında temizlenebilir. Eğer filtre çıkarılamayacak şekilde yerleştirilmişse, profesyonel yardım almak daha sağlıklı olur.
Rezervuar İç Takımında Kireçlenme Veya Aşınma
Rezervuarın su dolumundan boşaltımına kadar olan tüm süreç, iç takımların sağlıklı çalışmasına bağlıdır. Türkiye’de birçok bölgede suyun sertlik oranı yüksektir, bu da zaman içinde kireç oluşumuna neden olur. Kireç, şamandıra, dolum vanası, conta ve diğer hareketli parçaların işlevini yavaşlatır hatta tamamen durdurabilir. Aynı zamanda plastik parçalar zamanla aşınır, elastikiyetini kaybeder ve sızıntı veya tıkanma oluşur. İç takımda oluşan kireçlenmeler çoğu zaman dışarıdan fark edilmez. Eğer rezervuar içinden su sesi duyuluyor ama su dolmuyorsa, iç takımdaki parçaların kireçten dolayı sıkıştığı ya da düzgün kapanmadığı anlaşılabilir. Bu durumda, rezervuar iç takımı komple değiştirilmelidir. Kaliteli ve kirece dayanıklı malzemeden yapılmış iç takım ürünleri kullanmak bu tür problemleri uzun vadede azaltacaktır.
Su Basıncının Yetersiz Olması Veya Tesisat Sorunu
Özellikle üst katlarda bulunan dairelerde ya da merkezi su sisteminin zayıf olduğu bölgelerde, su basıncı rezervuara su dolmasını engelleyecek kadar düşük olabilir. Bu durum genellikle sabah saatlerinde, su kullanımı yüksek olduğunda daha belirgindir. Su basıncının düşük olması, şamandıranın açılmasına rağmen yeterli miktarda suyun akmasını engeller. Böylece rezervuar ya çok yavaş dolar ya da belirli bir seviyeyi hiç aşamaz. Bunun dışında, tesisattaki daralmış borular, paslanma veya kireçlenme de basınç kaybına neden olur. Bu gibi durumlarda sadece rezervuar değil, evdeki diğer musluklarda da su akışında azalma gözlenebilir. Su basıncı ölçüm cihazlarıyla yapılan basit bir kontrol, bu sorunun kaynağını belirlemede etkili olur. Gerekirse hidrofor gibi sistem destekleriyle basınç artırımı sağlanabilir.